"Bakteriye #veri depolandı"
Genetikçi Seth Shipman ve Jeff Nivala tarafından yönetilen bir Harvard araştırma ekibi, canlı bakteri hücrelerini mikroskopik sabit disklere dönüştürmeyi başardı. Araştırma Science dergisinde yayınlandı (http://science.sciencemag.org/…/…/2016/06/08/science.aaf1175).
Daha önce bilimciler bu yolla sadece 11 bit veriye erişebiliyordu ancak ekip bakterinin bağışıklık tepkisini, canlı hücrelere yaklaşık 100 baytlık veri yüklemek için kullanmayı sağlayan yeni bir yöntem keşfetti. Her hücre bir bilgisayar kodunun bir bölümünü taşıyabiliyor hatta hücrelere bir şiir mısrası bile yazılabiliyor.
Ekip çalışmada hücrenin doğal bağışıklık tepkisini, depolanacak veriyi tanıtmak için kullanmanın bir yolunu keşfetti. Bu keşif CRISPR/Cas sistemi ile mümkün oldu.
Veriler hücreye gizlice sokuluyor
Temel olarak ekibin yaptığı şey, sahte virüsler üreterek bunu bakteriye tanıtmak. Bakteri bu işgalciyi algılayıp, iki gerçek virüs DNA’sı arasına yerleştirilmiş segmenti ayırıyor ve bunu, o virüsün nasıl göründüğüne dair bir hafıza olarak saklıyor.
Normal durumlarda bu işlem aynı virüsün tekrar bakteriye saldırmasını engellemeyi sağlıyor. Bu durumda ise içeri sokulan sahte virüs segmenti (depolanacak veri) hücrenin içinde saklanıyor hatta daha sonraki nesillere aktarılıyor . Bu işlem Truva atı ve Inception‘ın (1) birleşimi gibi.
Yine de bu uygulamanın pratik kullanımı olması için uzun çalışmalar gerekiyor. Araştırma sırasında tüm bakterilerin sunulan verilerin tamamını kabul etmediği görüldü. Ancak Shipman bakterilerin yerleştirilen verileri sıralı olarak depoladığını keşfetti. Böylece bir mesajın parça parça tanıtılması ile, tüm cümle kabul edilmemiş olsa bile çok sayıda hücrenin genetik özelliklerinin incelenmesi ile mesaj kolaylıkla anlaşılabiliyor.
Bu çalışma, AIDS’e yol açan HIV gibi virüsleri engelleyebilmek için embriyoları düzenlemeye (2) kadar giden genetik mühendisliği alanındaki son gelişme.